Beden eğitimi dersi neden bazı öğrenciler için bütün hafta iple çekilen
ders iken bazı öğrenciler için rapor alınıp kaçılan ders olmaktan kurtulamıyor?
Bunun nedeni bazı öğrencilerin beden eğitimi dersine iliskin motivasyonlarının
yüksek iken bazılarının düşük olması olabilir mi? Peki bu motivasyonu besleyen
ne olabilir? Eğlence? Rekabet?
Beden eğitimi dersinin, fiziksel performansın akranların önünde alenen
sergilendiği ortam olması nedeniyle, özellikle ergenlik dönemindeki öğrenciler
için, diğer derslerden farklı bir konumda olması normal karşılanabilir. Bedene
yönelik algının şekillendiği ve bu algıyla beraber bazı endişelerin ortaya
çıktığı ergenlik döneminde öğrencilerin birbirlerinin karşısında performans
sergilemesi ve öğretmenin bu performansları değerlendirip not vermesi
öğrenciler için hayli stresli olmalı. Hele bir de öğretmen not verirken
öğrenciler arasında bir karşılaştırma yapıyorsa öğrencilerin işi zor. Kişiler
arası “rekabet”in desteklendiği bir
beden eğitimi ortamının her öğrenci için aynı oranda “eğlenceli” olacağı tahmin
edilebilir mi? Rekabetin eğlence ile aynı anlama gelmesi her birey için mümkün olabilir
mi?
Öğrencilerin, basit bir fiziksel performans yarışı ile birbirleriyle
rekabet etmelerini sağlamak ya da ders içindeki etkinliklerde “iyi” ve/veya
“kötü” performansları nitelendirmek başta basit bir eylem olarak görülebilir
ama öğrenci üzerindeki psikolojik etkisi ne yazık ki daha derin ve uzun vadeli.
Araştırmalar, öğrencilerin kişiler arası rekabetin vurgulandığı ortamlarda eğlenmediklerini,
aksine akranlarıyla rekabete ve kazanma/kaybetmeme sonucuna odaklandıkları için
kaygı ve stres gibi olumsuz psikolojik durumlar yaşadıklarını ortaya koyuyor. Beden
eğitimi dersinde edinilen olumsuz yaşantıların, öğrencilerin zaman içinde beden
eğitimi dersine ve ileride fiziksel aktiviteye yönelik olumsuz tutum
geliştirmelerine sebep olduğunu biliyoruz. Peki, beden eğitimi dersinde “eğlence” ve “rekabet” arasındaki hassas denge nasıl kurulabilir?
Ames, Elliot ve arkadaşları
(1988) tarafından kullanılan “motivasyonel iklim” kavramı bize yardımcı
olabilir. Motivasyon, hedeflerimizi gerçekleştirme çabalarımızı yönlendirme süreci, yani kısaca davranışlarımızın sebebi olarak açıklanabilir. Motivasyonel iklim ise bireylerin öğrenme ortamlarında nasıl hedefler belirlediklerini ve bu hedefleri nasıl gerçekleştirdiklerini şekillendirir.
Bireylerin ortamın yapısını nasıl algıladıkları ve
yorumladıkları dersin motivasyonel iklimini değiştirebilir. Beden eğitimi
dersinin üç farklı motivasyonel atmosferi olabilir: ustalık, performans
yaklaşımı ve performans kaçınımı. İklim bunlardan biri, bir kaçı ya da
kombinasyonu olabilir.
Ustalık
iklimi, öğrencinin başarı,
bireysel gelişim ve çaba harcamada kendi performansını ölçüt olarak almasına
dayalıdır. Yani öğrenci, arkadaşlarının performanslarıyla ilgilenmez, aksine kendi
gelişimine odaklandığı için etkinliklere katılmaktan zevk alır. Buna karşın performans yaklaşımı iklimi, en iyi
olmaya ve kazanmaya odaklandığı için öğrencinin hedefi az çaba harcayarak tüm
arkadaşlarından daha iyi performans sergilemektir. Performans kaçınımı iklimi ise tam aksine, etkinliklerde en kötü
olmamaya ve kaybetmemeye odaklanıldığı iklimdir. Öğrenci yalnızca kaybetmemeye
odaklanır ve sadece en kötü olmayacak kadar çaba sarfeder.
Araştırmalar ustalık ikliminin yaratıldığı bir beden
eğitimi dersinde öğrencilerin çaba gösterdiklerini, zorluklar karşısında
direndiklerini, dersten tatmin olduklarını ve derse yönelik olumlu tutum
geliştirdiklerini ortaya koyuyor. Performans kaçınımı ikliminin öğrencilerin
bilişsel ve duyuşsal özellikleri üzerine olumsuz etkileri ile ilgili araştırma sonuçları
istikrarlı iken, performans yaklaşımı ikliminin etkileri konusundaki araştırma sonuçları
tutarsız. Fakat dersin motivasyonel ikliminin ustalık iklimi yönünde baskın
olduğu bir beden eğitimi ders ortamının kuşkusuz öğrencileri her yönden
desteklediği kabul ediliyor.
Öğrenciler için bu kadar önemli olan dersin motivasyonel iklimi öğretmen
tarafından oluşturulduğu ve değiştirilebildiği için öğretmenlere çok iş düşüyor.
Ustalık motivasyonel iklimini destekleyen bir beden
eğitimi ders ortamı yaratmak için; derslerde alıştırmalardan, oyunlardan ve yarışlardan
önce öğrencilere hedeflerinin birbirleriyle rekabet etmek olmadığı, o etkinlik
için kendi sınırlarını düşünerek koydukları hedeflere ulaşmaya çalışmak olduğu
söylenir. Yani rekabet vurgusunun dersin hiçbir bölümünde yapılmamasına dikkat
edilir. Öğrenciler, daha önceki performanslarına göre kaydettikleri gelişim göz
önüne alınarak değerlendirilir. Ayrıca öğrencilere, yalnızca fiziksel
performanslarına ilişkin notlar verilmez ve değerlendirme ölçütleri esnek tutulur.
Böylece öğrenciler birbirleriyle rekabet etmeye değil, etkinlikten zevk almaya
ve eğlenmeye odaklanırlar, bu da istendik yönde bir motivasyon sağlar.
Ancak tam
aksine, etkinliklerde rekabet desteklenirse; birinci, ikinci ve üçüncü olan/en
çok şutu atan/en fazla sayıyı yapan/kazanan ve fiziksel olarak yetenekli
öğrenciler ön plana çıkarılırsa ya da onlara ayrıcalık tanınırsa (Ders
malzemelerini toplamama, daha fazla soru sorma hakkı ya da takım kaptanı olma
hakkı vb.); öğretmen tarafından önceden belirlenmiş ölçütlere göre öğrenciler tek
tek sınav yapılırsa; sınav sırasında tüm öğrencilerin sınav olan arkadaşlarının
performansını izlediği bir ortam yaratılırsa performans yaklaşımı motivasyonel
iklimi algısı güçlendirilir. Benzer şekilde derslerde yapılan tüm etkinliklerde
sonuncu olan/en az şut atan/en az sayıyı yapan/kaybeden ve fiziksel olarak
yetenekli olmayan öğrenciler ön plana çıkarılır ya da onlara arkadaşlarından
farklı uygulamalar yaptırılırsa (Beceri düzeyini geliştirene kadar ayrı
çalışma, ders malzemelerini toplama, sınıf defterini getirme, takım kaptanı
olamama vb.) performans kaçınımı motivasyonel iklimi algısı güçlendirilmiş olur.
Yani “en iyi” olanın ön plana çıkarılması ya da ödüllendirilmesi ile “en kötü”
olanın geri planda bırakılmasının öğrencide uzun vadede yarattığı olumsuz etkiler
benzerdir.
Motivasyon pek
çok bilişsel, duyuşsal ve devinişsel özelliğin gelişiminde anahtar rol oynar.
Dolayısıyla beden eğitimi derslerinin motivasyonel ikliminin istendik yönde
kontrol altına alınması çok önemli. Dersi planlar ya da uygularken her öğrencinin öğrenme
hızının, fiziksel ve bilişsel yeterliliklerinin, ilgi, yetenek ve tutumunun
farklı olduğu hesaba katılmaz, öğrencilerin kendi hızlarında öğrenmelerine izin
verilmez ve ölçme ve değerlendirme bireyselleştirilmez ise beden eğitiminin
gücünü etkili kullanamamış oluruz. Unutmamalıyız
ki en yetenekli öğrenciler bile öğrenmek için motive olmazlarsa öğrenemezler!
Gökçe Erturan İlker
Pamukkale Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
2 yorum:
Farklı yaş gruplarında ve erkek ile kız çocukları için aynı değerlendirmeler geçerli midir ; yoksa farklı yaklaşımlar söz konusu mu ?
Ergenlik oncesinde tum cocuklar ustalik egiliminde iken, ergenlik doneminde rekabet algisi gelistigi icin kisiler arasi kiyaslama yapma basliyor, bu da ayrismayi getiriyor. Kiz ogrencilerin, ustalik yonelimi, erkek ogrencilerin ise performans egiliminde oldugunu ortaya koyan calismalar var. Ama tabi bu da kulturden kulture degisebilen bir durum olabilir.
Yorum Gönder